Çocuk Hata Yaptığında Ne Yapmalı? Ebeveyn Yaklaşımları
Her anne baba, çocuklarının başarılı, özgüvenli, akıllı ve yaratıcı olmasını arzu eder. Bu hedefler doğrultusunda, kendileri de “mükemmel, sabırlı ve anlayışlı” birer ebeveyn olmayı amaçlar. Ancak günlük yaşamın getirdiği zorluklar ve istemeden yapılan bazı hatalar, bu ideal yetiştirme sürecini sekteye uğratabilir. Çocuğumuzun yanlış davranışları karşısında ve çocuk hata yaptığında nasıl bir tutum sergilememiz gerektiği, ebeveynlik yolculuğumuzun en önemli virajlarından biridir. Unutmayalım ki, çocuklarımızın gelecekte sağlıklı ilişkiler kurabilen, sorumluluk sahibi ve empati yeteneği gelişmiş bireyler olmaları, bizim onlara hata yapma ve hatalarından öğrenme fırsatı sunmamızla doğrudan ilişkilidir.
Çocuk Hata Toleransını Geliştirmek: Neden Önemli?
Çocuklar, doğdukları andan itibaren ilkel benlikleriyle, yani haz ilkesiyle hareket eder ve etraflarındaki herkesi kendi emirlerinde isterler. Zamanla çevrelerinin farkına varmalarıyla egoları gelişir ve toplumun doğru ile yanlış olarak kabul ettiklerini algılamaya başlarlar. Bu süreçte, ebeveynlerin rehberliği hayati önem taşır.
Uzmanlar, Türkiye ve dünyada çocuk hatalarını sorgulamadan, yanlışlardan sürekli karşı tarafı sorumlu tuttuğu bir anlayışla yetiştirildiğini belirtiyor. Bu durum, benmerkezci bireylerin yetişmesine yol açarak, bedelini ebeveynlerin ödediği bir tablo ortaya koymaktadır. Oysa, hata yapmak, büyümenin doğal ve gerekli bir parçasıdır. Nobel Çocuk Yayınları’na göre, hatasız problem çözme olmayacağı gibi, problemler çözülmediğinde de herhangi bir öğrenme gerçekleşmeyecektir. Hem çocuklar hem de yetişkinler, öğrenme olmadan gelişemezler.
Özgür Bolat’a göre, çocuk hata toleransının az olması en zararlı yaklaşımdır. Çocuk hata yaptığında eleştirilmek, yargılanmak, onu hatalarını gizlemeye, yalan söylemeye, çalışmayı bırakmaya ya da büyük bir kaygı bedeli ödeyerek mükemmeliyetçi olmaya iter. Oysa, çocuklara verilmesi gereken bakış açısı şudur: “Hata dostumuzdur.”. Her gelişimin içinde hata yapmak vardır, çocuk hata yapa yapa öğrenir ve gelişir. Hatta evde “hata günleri” yaparak, o hafta yapılan hatalardan ne öğrenildiğini konuşmak, hata toleransını artırmanın etkili bir yoludur.
Ebeveyn Tutumlarının Çocuk Gelişimine Etkisi
Ebeveynlerin hatalar karşısındaki tutumları, çocuklarının kişilik gelişimini derinden etkiler. İşte dikkat edilmesi gereken bazı kritik noktalar:
“Çocuk Hata Yapmaz” Yanılgısı
“Benim çocuğum çok akıllı, benim çocuk hata yapmaz” gibi yaklaşımlar, çocukların gelişimini olumsuz etkiler. Bu düşünce, çocukların hatalarını kabul etmemelerine ve gelecekte ilişkilerinde sorun yaşamalarına yol açar. Kayıtsız şartsız “benim çocuğum haklı” diyerek yola çıkmak, çocuğun gelecekte olumsuz olaylarda suçu kendinde aramamasına ve hep karşı tarafı sorumlu tutmasına neden olur. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, bu algının kişiyi gelecekte kişilik bozukluğuna doğru götürdüğünü belirtir.
İlginizi çekebilir: Çocuklara Sorumluluk Bilinci Kazandırmak: Aileye Düşen Görevler
Tutarlı Davranışın Önemi
Bir hata veya yanlış karşısında ebeveynin her seferinde aynı tepkiyi vermesi, yani tutarlı bir tutum sergilemesi çok önemlidir. Aynı hataya bugün farklı, yarın farklı tepki vermek, çocuğun neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenmesini engeller. Tutarsız tutumlar, gelişimi olumsuz etkiler.
Pişmanlık ve Suçluluk Duygusunu Yaşatmak
Uzmanlar, çocukların suçluluk ve pişmanlık duygusunu yaşamalarının, özür dilemeyi öğrenmelerinin önemine dikkat çekiyor. Çocuğa yanlış veya hata yaptığını söylemek ona zarar vermez; aksine, hatalar söylenmezse çocuk “benim yaptıklarım hep doğru” der ve benmerkezci büyür. Pişmanlık duymak, aslında bir bakıma öz kontrol sağlama, durumdan ders çıkarma ve olayla ilgili değerlendirme yapma gibi farkındalığa yönelik sonuçlar sağladığında geliştiricidir. Ebeveynler, çocuklarına doğruyu ve yanlışı göstererek, hataların üzerini örtmemeleri gerektiğini vurgular.
Koşulsuz Sevgi ve Cesaretlendirme
Çocuklarınızı koşulsuz olarak sevdiğinizi bilmelerini sağlayın. Hata yapmanın büyümenin bir parçası olduğunu ve önemli olanın hatalarından ders çıkarmak olduğunu açıklayın. Bir şeyi çözmeye çabaladıklarında, sevgi ve cesaretle yanlarında olacağınızı bilmeleri, onların sağlıklı riskler almasını sağlar.
Çocuk Hatalı Davranışlara Yaklaşımda Somut Adımlar
Çocuğumuzun yanlış davranışlarını düzeltmek sabır ve zaman gerektirse de, doğru yaklaşımlarla kalıcı etkiler yaratabiliriz.
Özrü Öğretmek ve Sahiplenmek
Toplum olarak maalesef özür dilemeyi bilmeyen bir yapıya sahibiz. Oysa çocuklar, yanlış karşısında özür dilemeyi öğrenmelidir. Yaptığımız yanlışı fark ettiğimizde, karşımızdakini üzdüğümüzü veya kırdığımızı fark ederek davranışımızın hatalı olduğunu söylemeli ve özür dilemeyi bilmeliyiz. Dahası, anne babalar da yaptıkları hataları kabul edip, çocuklarına karşı özür dilemelidir. Bu, ebeveyni küçültmez; tam tersine, onu birey olarak kabul ettiğimizi ve ne kadar çok değer verdiğimizi gösterir. Çocuğunuza, hatalarına sahip çıkmayı ve hatalar olduğunda başkalarını suçlamamayı öğretin. Sonrasında, nasıl doğru yapılacağına dair onu yönlendirin.
Çabayı Övmek, Zekayı Değil
Çocuklar bir problemi çözdüğünde onlara “akıllı oldukları” söylendiğinde, bir dahaki sefere daha kolay bir görevi seçme eğilimindedirler. Çünkü akıllı olduklarını yeniden kanıtlama ihtiyacı hissederler. Buna karşın, bir görevi deneyip başarısız olduklarında bu ne anlama gelecek? Artık akıllı olmayacaklar mı?. Öte yandan, ilk seferde çok sıkı çalıştıkları söylenen çocukların sonraki zamanlarda daha zorlu görevleri deneme olasılıkları daha yüksektir. Çocuklarınızı çabalarından ötürü övün, ama onları akıllı, zeki, yetenekli diye etiketlemekten kaçının.
İlginizi çekebilir: Çocuk Gelişiminde Sevginin Rolü: Sevgi Dolu Bir Ailede Büyümek
Alıştırma ve Gelişimin Önemi
Çocuklarınıza, atletlerin doğuştan başarılı olmadığını, doktorların hastaları tedavi etmeyi doğuştan bilmediğini anlatın. Herhangi bir alanda uzman olmak, doğal bir yetenek değil, çok çalışmakla ilgilidir. Eğer çocuğunuz, herhangi bir alanda çok daha fazla yetenekli olmak istiyorsa, ona sürekli yapılan alıştırmaların bunun için bir anahtar olduğunu anlatın. Önemli olanın sonuç değil, gösterilen çaba olduğunu vurgulayın.
Yardım İstemeyi Pekiştirmek
Çocuklarınıza, yardım istemenin kötü bir şey olmadığını, aksine bunun beynimizin öğrenmesine yardım ettiğini öğretin. Büyük görevleri yönetilebilir parçalara ayırın ve problemle baş edebilmesi için önerilerde bulunun. Bazı çocuklar hata yapmaktan korktukları için değil, nereden başlayacaklarını bilmedikleri için görevlere başlamada kararsız olabilirler. Bu yüzden, büyük görevlere başlayabilmeleri için çocuklarınıza yardım edin, ancak her problemi çözmek için acele etmeyin. Hataların olmasına izin verin ve kendilerini tamamen bıkkın ve hüsrana uğramış hissettiklerinde yardım istemeleri konusunda çocuklarınızı cesaretlendirin.
“Sağlık Olsun” Demeyi Öğretmek
Çocuğunuz hata yaptığında, “Off, olamaz!” tepkisi yerine “Sağlık olsun” demeyi öğretin. Sonrasında, ilerleyebilmesine yardım edecek şeyin ne olduğuna dair beyin fırtınası yapın. Belki görev yeniden denenebilir, birinden yardım alınabilir veya probleme yeni bir açıdan bakılabilir.
Çocuk Hatalarında Etkili İletişim ve Disiplin Yöntemleri
Çocuğunuzla doğru iletişim kurmak, onaylamadığınız hatalı davranışları durdurmanın ilk adımıdır.
“Ben Dili” Kullanımı
Çocuğunuzla iletişim kurarken yakın mesafede, diz çöküp, aynı hizaya gelerek ve yüz yüze durarak konuşmak, onu konuşmaya ve işbirliğine açık hale getirir. Çocuğunuzu kişi olarak, tüm yönleriyle koşulsuz kabul edin. Konuşmak değil, dinlemekle başlayarak, aktif dinleme becerinizi geliştirin ve onun anlattığı şeylerin altında yatan gerçek duygu ve düşüncelerini, yani ihtiyaçlarını anlamaya çalışın.
Yanlış davranış karşısında, çocuğunuzun kişiliğini hedef almadan, sadece hatalı davranışın kısa, net ve somut tanımını yaparak, bu davranışın sizde hangi etkiyi ve duyguyu yarattığını açıklayan “Ben Dili” kullanın. Örnek: “Oyuncaklarınla oynadıktan sonra toplamadığın zaman üzülüyorum. Çünkü odan çok karışıyor“. “Ben Dili” kullanmanın yetişkine yararları; duygu ve düşüncelerin anında iletilmesiyle rahatlatıcı ve öfke birikimini önleyici olmasıdır. Çocuğa yararları ise şunlardır:
- Yetişkin ve çocuğun birbirini anlamasını kolaylaştırır.
- Çocuk hangi davranışının sorun yarattığını anlar.
- Çocuğun benlik saygısını ve kişiliğini zedelemez, kendisine olan güven duygusunu sarsmaz.
- Suçlama ve yargılama olmadığı için çocuk savunucu bir tutum içine girmez.
- Çocuk, yetişkinin de bazı hakları, beklentileri ve duyguları olduğunu fark eder.
- Çocuğun empati ve başkalarını anlama becerisinin gelişimini sağlar.
- Davranışını değiştirme özgürlüğünü ve sorumluluğunu çocuğa bırakır, bu da dış denetim yerine iç denetimin gelişmesine yardımcı olur.
- “Ben Dili” mesajı alan çocuk da, kendisini “Ben Dili” ile ifade etmeyi öğrenir.
Araştırmalar, “Ben Dili” mesajları gönderilen çocukların sorumluluk duygularının daha iyi geliştiğini, düşünme yeteneklerinin arttığını ve neden-sonuç ilişkilerini daha iyi kurduklarını göstermektedir.
İlginizi çekebilir: Çocuklarda Öfke Kontrolü ve Olumlu Davranış Kazandırma: 6 Strateji
Cezadan Çok Eğitime Odaklanmak
Çocuk eğitiminde “terbiye etmek” genellikle cezayı çağrıştırsa da, “eğitmek” kavramını kullanmak daha yerindedir. Eğitim, çocuğa olumlu davranışların, kendini nasıl kontrol etmesi gerektiğinin öğretildiği ve içinde ödüllendirmenin de yer aldığı bir sistemdir. Çocuğa kızma ve azarlama yerine, olumlu davrandıklarında yüreklendirme ve takdir etme, yanlış davranışlarını daha kolay değiştirmelerini sağlar. Çocuklar kendilerine değer verildiğini gördükçe, çevredekileri daha fazla dinlemeye gayret edecektir.
Tokat atma gibi fiziksel cezalar, çocuk eğitiminde kesinlikle yeri olmayan yöntemlerdir. Amerikan Pediatri Akademisi, tokatın çocuk eğitiminde kullanılmaması gerektiğini, alternatif yöntemlerin tercih edilmesini önermektedir. Dayak atma, anlık işe yaramış gibi görünse de, davranış değiştirmede etkili değildir, çocuğun daha da kızmasına ve hırçınlaşmasına neden olur. Sürekli dövülen çocuklarda depresyon, alkol kullanımı, saldırganlık daha sık görülür ve yetişkinlikte şiddet eğilimi artar. Dorothy Law Nolte’un dediği gibi: “Eğer bir çocuk eleştiriyle yaşarsa, kınamayı öğrenir. Eğer bir çocuk yüreklendirmeyle yaşarsa, kendine güvenmeyi öğrenir”.
Doğal ve Mantıklı Sonuçlar
Çocuğun yaptığı hareketin doğal sonuçlarına katlanmasını öğrenmesi önemlidir, ancak bu sonuçlar çocuk için herhangi bir tehlike yaratmamalıdır. Örneğin, çocuk sütünü kasten dökmüşse, o öğünde yeniden süt içememesi, yaptığı davranışın doğal bir sonucudur. Eğer oyuncaklarını toplamazsa, oyuncaklarının kaldırılacağı ve akşama kadar oynayamayacağı gibi mantıklı sonuçlar uygulanabilir. Bu durum, çocuğun anne veya babayı suçlamamasını sağlar ve hatalarından ders çıkarmasına yardımcı olur. Bu yöntemleri uygularken, ebeveynin söylediklerini gerçekten yaparak ciddi olduğunu göstermesi ancak bunu bağırarak değil, yumuşak bir ses tonuyla yapması gerekir.
İstenilenleri Kısıtlama ve Süreli Cezalar
Mantıklı bir sonuç çıkarmak her zaman mümkün olmadığında, çocuğun çok istediği başka bir şeyin kısıtlanacağı söylenebilir. Ancak bu yöntemde, beslenme gibi çocuğun gereksinimi olan şeyler kısıtlanmamalıdır ve kısıtlanacak şeyin gerçekten çocuk tarafından çok istenen bir şey olması önemlidir. Diğer yöntemler işe yaramadığında son çare olarak “belli bir süre bir yerde bekleme cezası” (time-out) kullanılabilir. Bu ceza, çocuk diğer çocuklara vurduğunda veya ısırdığında gibi durumlarda uygun olabilir. Çocuk önce ikaz edilir, aynı davranış sürerse, önceden belirlenmiş bir odaya veya köşeye giderek sessizce beklemesi söylenir. Ceza süresi kabaca her yaş için 1 dakika olarak belirlenmeli ve çocuk sakinleşince sevecen bir biçimde kucaklanarak durum kapatılmalıdır.
Çocuğun Duygularını Anlamak
Çocuk huysuzlandığında, onun duyguları dikkate alınmalı ve neden öyle davrandığını anlamaya çalışılmalıdır. Örneğin, “Arkadaşın gittiği için üzülüyorsun, biliyorum, ama yine de oyuncaklarını toplamalısın” gibi ifadelerle onu anladığınızı belirtmek, çözüm sürecine katkı sağlar. Ebeveynlerin söyledikleri ile yaptıklarının tutarlı olması zorunludur, çünkü çocuklar kendini kontrol etmeyi ebeveynlerine bakarak öğrenirler.
Çocuk Hatalarına Yaklaşımda Uzman Desteği Ne Zaman Gerekli?
Ebeveynlerin çocuk yetiştirirken sonradan pişmanlık yaşayacağı yöntemlere başvurma sıklığı fazlaysa, bu durumun bir çocuk ve ergen psikolojisi uzmanından profesyonel yardım alarak değerlendirilmesi ve çözüme ulaştırılması gerekebilir. Sorunun altında yatan nedenler; annenin toleransının azlığı, ebeveyn tutumlarının tutarsızlığı, beklentilerin çocuğun gelişimine uygun olmaması, katı disiplin yöntemleri, sınır koymada etkisizlik veya disiplin sağlamada zorluklar olabilir. Eğer hata sonrası çocuğunuz, yaş grubuna ve gelişim dönemine göre beklenenden daha fazla sıkıntı yaşıyorsa, bir psikolojik danışman, psikolog veya psikiyatrist gibi ruh sağlığı uzmanından destek alınabilir.
İlginizi çekebilir: Aile İçi Etkili İletişim Nedir? Ebeveynlere Özel 8 Öneri
Türkiye Derste Farkı: Toplam Başarı Modeli
Türkiye Derste, çocukların akademik, sosyal ve kişisel alanda başarılı olmasını sağlayan “Toplam Başarı Modeli“ ile ebeveynlere ve çocuklara kapsamlı bir destek sunar. Bu model, çocuk hatalarından ders çıkararak gelişimlerini sürdürmeleri için önemli adımlar içerir:
- İhtiyaçların Belirlenmesi: Eğitim danışmanları eşliğinde, özel yöntemlerle aile ve çocuğun sürece dahil edilerek ihtiyaçlar ve öğrenme gereksinimleri analiz edilir.
- Hedef Oluşturma: Yapay zeka desteğiyle net hedefler belirlenir ve bunlara ulaşmak için kişiye özel bir plan oluşturulur.
- Kişiye Özel Program Tasarımı: Sosyal yaşam ilkeleri ve iç barışıklık alanlarında belirlenen hedefler doğrultusunda eğitim programı tasarlanır.
- Psikolojik Hazırlık: Öğrencinin hedefe ulaşmasının önündeki kaygı, travma, dikkat eksikliği gibi psikolojik engeller saptanır ve uzman psikologlar tarafından öğrenci programa hazır hale getirilir.
- Eğitim Koçluğu: Psikolojik olarak başarıya yakınlaşan öğrenciyle, ona atanan Türkiye Derste eğitim koçu iletişime geçer ve kişiye özel bir Toplam Başarı programı çıkarır.
- Programın Uygulanması: Planlanan içerik ve yöntemlere göre program uygulanır; eğitmenler, psikologlar ve eğitim koçları bir koro mantığıyla çalışır.
- Ölçme ve Değerlendirme: Süreç boyunca öğrencinin performansı ve ilerlemesi düzenli olarak değerlendirilir, geri bildirimler sağlanır.
- Düzeltme ve İyileştirme: Değerlendirmelerden elde edilen verilere dayanarak program sürekli gözden geçirilir ve gerekli düzeltmeler yapılır.
- Takip ve Destek: Eğitim koçunun önderliğinde öğrencinin performansı ve ilerlemesi düzenli takip edilir, gerektiğinde diğer birimler (eğitmenler, psikologlar) sürece dahil edilir.
Bu bütüncül yaklaşım sayesinde Türkiye Derste, ilkokuldan liseye kadar tüm kademelerde öğrencilerin başarı oranını yükseltirken, bireysel destek programları ve sınav hazırlık grupları ile de öğrencilerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olur. Online eğitimler, canlı ders kayıtları ve eğitim danışmanları ile her adımda yanınızdadır.
Çocuk Hataları Gelişimin Anahtarıdır
Sonuç olarak, çocuk hata yaptığında, bu durumu bir felaket olarak görmek yerine, bir öğrenme ve gelişim fırsatı olarak değerlendirmek esastır. Ebeveynlerin tutarlı, anlayışlı ve koşulsuz sevgiye dayalı yaklaşımları, çocukların suçluluk ve pişmanlık duygularını doğru bir şekilde deneyimlemelerini, özür dilemeyi öğrenmelerini ve kendi hatalarından ders çıkarmalarını sağlar. Çabayı ödüllendirmek, yardım istemeyi desteklemek ve “Ben Dili” gibi etkili iletişim tekniklerini kullanmak, çocukların içsel disiplinlerini geliştirmelerine ve sorumluluk sahibi bireyler olmalarına yardımcı olur.
Çocuğumuza, hataların gelişim yolculuğunun ayrılmaz bir parçası olduğunu öğrettiğimizde, korkusuzca denemekten, öğrenmekten ve büyümekten çekinmeyen, yaratıcı ve özgüvenli bireyler yetiştirebiliriz. Unutmayalım ki, çocuklar masum doğarlar; ancak çevre ve aile etkisiyle şekillenirler. Bu “hamuru iyi yoğurmak”, onların kendi kadar başkasını da düşünen, empati kurabilen ve “biz” diyebilen iyi insanlar olmalarını sağlamaktır. Bu süreçte profesyonel destek ihtiyacı hissedildiğinde, Türkiye Derste gibi platformlar, sunduğu kapsamlı “Toplam Başarı Modeli” ile her ailenin yanında yer almaktadır.





